Burun estetiği günümüzde dünyada en çok yapılan estetik ameliyatlardandır. Yüzün ortasında olması,
görünürlüğünün fazla olması rinoplasti ameliyatını daha da önemli hale getirmektedir. Hekimlik
pratiğimde yaklaşık 10 yıldır burun estetiği yani rinoplasti ameliyatını yapmaktayım. Bu operasyon
hem erkeklerde hem de kadınlarda gün geçtikçe daha da popüler hale gelmektedir.
Burun estetiği talebi olan hastalar burun şekillerinde hoşlarına gitmeyen bazı noktalar konusunda
değişim açısından bizlere başvurmaktadır. Bunlar özellikle burun sırtında olan kemer, burun ucu
düşüklüğü , burun ucu genişliği, burun dış şeklinde olan eğrilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hastalarımız rinoplasti ameliyatı ile bahsettiğim şikayetlerden kurtulmak isterler. Bizler de ameliyat
ile bu istekleri , burun yapısı izin verdiği ölçüde değiştirmeye çalışmaktayız.
Ameliyatın başarıya ulaşmasında iki faktör vardır. İlk olan hasta faktörüdür. Hastanın ameliyattan
gerçekçi beklentileri olması , değişimi ne oranda istediği, ameliyat sonrası oluşacak görüntünün burun
yapısı ile alakalı olduğunu bilmesi başarı oranını, ameliyat sonrası mutlu olma oranını arttırmaktadır.
Rinoplasti aslında bir psikolojik cerrahidir. Buradan kastettiğimiz durum hastanın ameliyata
psikolojisini hazırlaması, beklentilerinin gerçekçi olması, hekime olan güveni ameliyatın başarısını
arttıran faktörlerin başında gelmektedir.
İkinci faktör ise cerrah faktörüdür. Burun cerrahı devamlı olarak güncel gelişmeleri takip etmeli,
hastasına ameliyat sırasında verebileceğinin maksimumunu vermeli, kendini devamlı geliştirmelidir.
Güncel pratiğimde özellikle yeni teknikleri , yeni teknolojik gelişmeleri elimden geldiğince takip
etmeye çalışıyor ve hastalarıma maksimum faydayı vermeye çalışıyorum.
Ameliyat isteği ile bana başvuran hastalarımı öncelikle dinliyorum. Dinlemekten kastaım burun ile
ilgili ne gibi sıkıntıları olduğunu ayrıntılı şekilde analiz ediyorum. Ardından burun dış yapısını ayrıntılı
şekilde muayene ediyorum. Burun dış muayenesinde burun cilt yapısı, kıkırdak ve kemik yapısını
ayrıntılı olarak inceliyorum.
Burun estetiği ihtiyacı olan hastaların burun içi endoskopik (kamera yardımıyla) muayenesini de
yapmak gerekmektedir. Özellikle burun dış şekil bozukluklarının yanında , genellikle burunda
tıkanıklığa neden olan burun içi septum deviasyonu( kıkırdak kemik eğriliği) ,burun içi konka
hipertrofisi (et büyümesi) de saptanmaktadır. Burun aslında nefes almamıza yarayan organımızdır. Bu
açıdan biz Kulak Burun Boğaz hekimleri olarak burnu bir bütün olarak ele alıp, hem iç hem de dış
problemleri aynı ameliyat seansında gidermemiz gerekmektedir. Bir burun ne kadar güzel olursa
olsun iyi nefes almıyor ise hastaya mutluluk vermez. Bu durumu yıllar içinde çok sıklıkla gördüm.
Burun içi ve dışını ayrıntılı şekilde inceledikten sonra hastanın elmacık kemikleri, gözleri, dudak
yapısını da incelemekteyim. Bu yapıları inceleme sebebim ise yüz yarılarında olan boyut farklılıklarını
(yani asimetrileri) farkedip ameliyat öncesi hastamıza operasyon sonrası sonucu etkileyip
etkilemeyeceği konusunda fikir vermektir. Özellikle eğri buruna sahip hastlarda yüz asimetrileri
sıklıkla görülmekte olup, burun ameliyat sonrası ne kadar düz hale getirilirse getirilsin , yüz asimetrisi
bulunan hastalar asimetriye bağlı olarak burunlarını halen eğri görebilmektedirler. Bu durumu
ameliyat öncesi ,yüz asimetrisi olan hastalarıma açıklamaktayım.
Ayrıntılı muayene sonrası hastamıza burnu ile ilgili isteklerini sormaktayım. Burada hastaların farklı
istekleri olmakta. Bazı hastalarımız özellikle kalkık, kavisli, iddialı burunlar isteyebilmekte , bazı
hastalarımız ise ameliyat olduğum belli olmasın, doğal olmasını isteyebilmektedirler. İstekler kadın ve
erkek burunlarında da değişkenlik göstermektedir. Erkek burunları kadın burunlarına göre farklılık
göstermektedir. Farkları burun sırtı ve burun ucu kalkıklığındadır. Erkek burun sırtı maskülen hatları
koruyabilmek için daha düz olmalı, burun ucu da kalkık olmaması gerekmektedir. Kadın burnu ise
feminen görünüm için burun sırtı daha kavisli olabilmekte, burun ucu da daha kalkık olabilmektedir.
Bu ayrımı ameliyat öncesi mutlaka yapmamız gerekmektedir. Erkek hastalarda kalkık, kavisli bir burun
sonucu felaketle sonuçlanmaktadır.
İstekler dinlendikten sonra burun fotoğraflarını çekmekteyim. Bu çekimde amaç ,simülasyon
çalışması yaparak hastanın isteklerini anlamaya çalışmaktayım. Dünyada ameliyat öncesi simülasyon
çalışması konusunda farklı görüşler mevcuttur. Bazı cerrahlar simülasyon yapmamakta, bazıları ise
yapmaktadır. Ben genelde her hastama simülasyon çalışması yapıyorum. Bu çalışmayı yapmamın
amacı hastamın nasıl bir burun istediğini anlamak. Simulasyon çalışması ile hiçbir zaman ameliyat
sonrası kesin bu şekil olacak diye bir taahhüt vermemekteyiz. Bu durumu hastalarıma ayrıntılı olarak
belirtmekteyim.
Hastalarıma her zaman şunu söylemekteyim, burnunuz eskisine göre daha iyi görünecek, ayrıca
eskisine göre daha rahat nefes alacaktır. Sonuçta bu bir ameliyat, sınıları olan bir durum. Bu yüzden
iyi sonuca ulaşmak için hasta ve cerrah uyumlu olmalı, hastamızın istekleri de makul seviyede olmalı.
Bu görüşmelerin ardından ameliyat kararı alan hastamıza ameliyat randevusu vermekteyiz.
Burun estetiği ameliyatı genel anestezi altında yapılmaktadır. Genel anestezi almadan önce mutlaka
hemogram, biyokimya, kanama tesleri, akciğer filmi ve EKG tetkikleri yapılmalı, tetkik sonuçları
anestezi uzmanınca değerlendirilmeli ve ameliyat için onay verilmelidir. Genel anestezi almaya engel
durumu olmayan her hastada operasyon yapılabilmektedir.
Operasyon öncesi kafa karışıklığına yol açan bir durum da yaş konusudur. Güncel uygulamamda
kızlarda 16 yaşından sonra, erkeklerde 18 yaşından sonra ameliyat yapmaktayım. Bu yaşların altında
kemik gelişimi tamamlanmadığı için ameliyat önermemekteyim.
Ameliyat gününden önce hastalarımıza özellikle grip nezle olmamaları, kan sulandırıcı aspirin tarzında
ağrı kesicileri almamaları konusunda uyarmaktayım.
Ameliyat öncesi en az 8 saat aç ve susuz olmak gerekmektedir.
Ameliyatlarımda genellikle burun alt ucundan kesi yaparak, yani açık tekniği kullanmaktayım. Açık ve
kapalı rinoplasti teknikleri her cerrahın tecrübesine göre kullanılmakta olup; şişlik, morluk, iyileşme
süresi açısından bilimsel anlamda farklılıkları yoktur. Yani açık tekniğini kapalı tekniğe göre, kapalı
tekniğin açık tekniğe göre üstünlüğü yoktur. Burada önemli olan cerrahın tecrübesi ve iyi sonuca
ulaşmasıdır.
Rinoplasti ameliyatı yaklaşık olarak 2 ile 4 saat aralığında burun yapısına göre değişebilen sürelerde
sürmektedir. Ameliyat sonrası hastanede 6 ile 8 saat takip sonrası hastalarımızı taburcu
edebilmekteyiz.
Rinoplastide son yılların güncel ekipmanı olan Piezoyu sıklıkla kullanmaktayım. Piezo yardımıyla
rinoplastiye , Ultrasonic Rinoplasti adı verilmektedir. Piezo cihazı ses dalgaları ile kemikleri
şekillendirme ve kesmemize yardımcı olmakta, alttaki yumuşak doku ve damarlara zarar
vermemekte, bunların sonucunda daha az şişlik, daha az morluk oluşarak iyileşme süresi daha rahat
geçmektedir. Piezo sonuçta bir alettir. Önemli olan bu aleti kullanan cerrahın tecrübesidir.
Hastalarıma her zaman bunu hatırlatmaktayım. Yöntemlere ve cihazlara takılı kalmayın.
Rinoplasti ameliyatımız sonrası tampon olarak artık silikon tamponlar kullanmaktayım. Geçmiş
yıllarda gazlı bez tamponlar kullanılmaktaydı. Silikon tamponlar eski tamponlara göre çıkartılırken ağrı
acı yapmamaktadır. Ayrıca silikon tamponların içinde olan kanalı sayesinde hastalarımız ameliyat
sonrası silikon tamponlar çıkasıya kadar az çok burundan nefes alabilmektedirler.
Rinopasti ameliyatı sonrası burun üstünde termal alçı olmaktadır. Bu alçı ameliyat sonrası 6 ile 7.
Günde ilk kontrolde silikon tamponlar ile birlikte çıkartılmaktadır. Ardından burun temizliği ve
pansumanı yapıldıktan sonra 1 hafta daha kalacak olan bandaja almaktayım.
Ameliyat sonrası ikinci haftada burun bantları tamamen çıkartılmakta ve burun artık tamamen açık
kalmaktadır.
Ameliyat sonrası şişlik ve morluklar genellikle ilk 1 haftada olmakta, birinci haftanın sonuna doğru
geçmektedir. Özellikle baş yüksekte istirahat ve buz uygulaması şişlik ve morlukları en az seviyeye
indirmektedir.
Ameliyat sonrası ağrı da önemli bir konudur. Hastalarımın büyük çoğunluğunda ameliyat sonrası ciddi
ağrılar görmüyorum. Basit ağrı kesiciler ile kesilebilen ağrılar bazı hastalarımızda olmakta, beşinci
günden sonra gittikçe azalmaktadır.
Ameliyat sonrası en az 10 gün istirahat edilmesini öneriyorum.
Burnun nihayi şekli ve ödemlerin geçmesi zaman alan bir süreçtir. Kalın cilt yapısına sahip hastalarda
burun ödemlerinin tamamen geçmesi ve burnun kesin şeklini alması 8 ile 12 ay süre almaktadır. İnce
derili hastalarda bu süre daha kısa olup, 6 ile 8 ayda tamamlanmaktadır.
- Eğer verildi ise tamponlar alındıktan sonra kullanılmaya başlanır.
- İlk iki hafta gece gündüz takılması önerilir
- Ara ara çıkarılıp burun içi temizliği ve pansuman yapılabilir
- İki haftadan sonra üç ay boyunca gece yatmadan takılmalı sabah çıkarılmalı.
- Burun içine yerleştirilirken sabunla temizlenip durulanıp hafif bir krem sürülerek konulmalı
- Her gün, günde 2 defa ılık sabunlu su ile temizlenmelidir.
- 2-3 günde bir 1 bardak suya 1 yemek kaşığı çamaşır suyu konulup 1 saat içinde bekletilmelidir